top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıOnur Alp YALÇINKAYA

Isı Yalıtım ve Enerji Kimlik Belgesine Etkisi

Güncelleme tarihi: 12 Tem

ISI YALITIMI NEDİR ?


Isı, yüksek sıcaklıklı ortamdan, daha düşük sıcaklıklı ortama kendiliğinden transfer olan bir enerji türüdür. Kış aylarında iç mekandaki sıcak havanın, dışarıdaki soğuk ortama transfer olarak iç mekanın soğumasını önlemek ve yaz aylarında ise dış ortamdaki sıcak havanın, daha az sıcak olan iç mekana transfer olarak iç mekanın ısınmasını önlemek amacıyla, özel malzemelerle bina zarfı ( dış duvarlar, pencereler, kapılar, döşeme ve tavan çatı ) üzerine yapılan ısı geçişlerini sınırlandırma işlemine “ ısı yalıtım” denir.


Isı yalıtım ile ilgili temel rehber Türk Standartları Enstitüsü tarafından oluşturulmuş TS 825 Binalarda Isı yalıtım Kurallarıdır ve zorunlu standartlardır.


Isıl İletkenlik Değeri (λ); nesnelerin ısı enerjisini iletme özelliğidir. Isı iletkenliği aslında bir ısı transfer metotlarından biridir. Bir malzemenin ısı iletkenlik katsayısı ne kadar küçükse, yalıtımı o kadar iyi demektir.


Yapı Malzemesi > λ=0,065 > Yalıtım Malzemesi,


Avrupa standartlarında, ısı iletkenlik katsayısı λ=0,065 w/mk ‘nin altında olan olan malzemeler ısı yalıtım, üzerinde olan malzemeler ise yapı malzemeleri olarak tanımlanır. Yalıtımında sadece ısıl iletkenlik değeri tek başına yeterli olmayıp büyük öneme sahip olan ısı geçirgenlik kat sayısı devreye girer.

Sakarya mimarlık ofisi olarak mimari projelerimizde ısı yalıtım konusuna önem vermekteyiz. Sakarya mimari projelerinizde enerji kimlik belgesine katkı sağlayan ısı yalıtıma uygun malzemeler seçmekte ve bunları mimari projelere işlemekteyiz. Sakarya enerji kimlik belgesi için Sakarya enerji kimlik ofisimiz ile iletişime geçiniz.


Isı Geçirgenlik Katsayısı; Birden çok yapı malzemesinin oluşturduğu yapı elemanının ( tuğla duvar, dış sıva iç sıva vb. ) ısı geçirgenliğini belirtir. Bir malzemenin ısıl iletkenlik değerinin düşük olması "ısı yalıtımını" tek başına ifade etmek için yeterli bir unsur değildir.

Isı Yalıtım Malzemesi, ısıl iletkenlik değerinin düşük olması yanında yeterli uygulama kalınlığına da sahip olmalıdır, işte tam da ısıl iletkenlik ve kalınlık değerlerinin birleştiği noktada "ısı yalıtımını" ifade eden değer olarak Isıl Direnç (R) ifadesi karşımıza çıkar. Isı yalıtım hesaplamalarında Isıl Direnç, R (m² K / W) değeri (dolayısıyla ısıl iletkenlik+kalınlık) kullanılır.

Isı yalıtımı yapılmasının amacı ısı kayıp ve kazançlarını önlemek olduğuna göre ısı yalıtım malzemesinin bunlara karşı gösterdiği direncin de büyük olması gerekmektedir. Bu direncin büyüklüğü denklemde görüldüğü gibi, malzemenin kalınlığına ve küçük ısıl iletkenlik değerine (λ) bağlıdır.


YOĞUŞMA NEDİR ?

Yoğuşma ; İç ortamda üretilen su buharının, basınç farkı nedeniyle ısı akımı ile aynı yönde hareket ederek yapı elemanının gözeneklerinden geçişi sırasında, doyma veya daha düşük sıcaklıkta bir yüzeyle temas etmesi durumunda su haline dönüşmesidir.

Yapı elemanlarında oluşacak yoğuşma, nem ve rutubete dönüşerek bina donatısındaki demirlerin paslanmasına yol açarak, bina taşıyıcı sistemi için çok ciddi riskler oluşturabilir. Ayrıca iç mekanlardaki nem, mikroorganizmaların üremesi sonucunda zamanla küf oluşturmakta ve solunum yoluyla vücudumuza giren küf, ciddi hastalıklara neden olabilmektedir.

ISIL KONFOR NEDİR ?

20 – 24 °C sıcaklığa ve % 40 - 60 bağıl nem değerine sahip olan ortamlar, Isıl konfora haiz ortam olarak değerlendirilir. İnsanların konforlu bir yaşam sürebilmeleri bu ortamlarda mümkün olabilir.


ISIL KONFOR NASIL SAĞLANIR ?

Isıl konforu sağlamak için ortam sıcaklığı ile duvar iç yüzey sıcaklığı arasındaki sıcaklık farkının en çok 3 °C olması gerekir. Yalıtımsız binalarda sıcaklık farkı çok daha fazla olduğundan ısıl konfor söz konusu değildir. Bunu sağlamanın tek yolu ısı yalıtımı yapılmasıdır. Isı yalıtımı ile mekanın her noktasında homojen bir sıcaklık sağlanır ve böylece hava akımları engellenerek hem konforlu hem de sağlıklı bir ortam oluşturulur.

Tabloda sıcaklık farklılıklarına göre konfor durumları verilmiş olup, sıcaklık farkı arttıkça ısıl konforun azaldığı görülmektedir.

Isı yalıtım konfor derece listesi onha mimarlık

Isıl Konfor azaldığında, yani ortam sıcaklığı ile duvar iç yüzey sıcaklığı arasındaki fark arttıkça, ısının ortam içindeki soğuk yüzeylere doğru hareketi, istenmeyen hava akımları oluşturur. Bu hava akımları da hastalıklara neden olur.









HANGİ MALZEMELER ISI YALITIM MALZEMESİ KABUL EDİLİR ?


Isı yalıtım malzemeleri, ısı kayıp ve kazançlarının azaltılmasında kullanılan yüksek ısıl dirence sahip özel malzemelerdir. Avrupa Standartlarında, ısıl iletkenlik değeri λ= 0,065 W / mK nin altında olan malzemeler ısı yalıtım malzemeleri olarak tanımlanır. Bir malzemenin ısıl iletkenlik değeri (λ) ne kadar küçükse, yalıtımı o kadar iyi demektir. Ancak unutulmamalıdır ki ; iyi bir ısı yalıtımı için, yalıtım malzemesinin ısı iletkenlik değerinin (λ) düşüklüğü yanında, uygulama kalınlığı da çok önemli bir faktördür.


SONUÇ OLARAK; YALITIM YAPILMASI DÜŞÜNÜLEN TÜM BİNALARDA, KULLANILMASI GEREKEN YALITIM MALZEMELERİNİN BELİRLENMESİ, KALINLIKLARININ HESAPLANMASI VE YOĞUŞMA KONTROLÜ İÇİN TS 825 STANDARDI HESAPLAMA YÖNTEMİNE GÖRE ISI YALITIM PROJESİ HAZIRLANMALI VE PROJENİN SONUÇ BÖLÜMÜNDE "Q < Q’ OLDUĞUNDAN BU BİNA İÇİN HESAPLANAN YILLIK ISITMA ENERJİSİ İHTİYACI, OLMASI GEREKEN EN BÜYÜK DEĞERİN ALTINDADIR. BU PROJE STANDARTTA VERİLEN HESAP METODUNA GÖRE STANDARTLARA UYGUNDUR” İBARESİ GÖRÜLMELİDİR.


ısı yalıtım malzemeleri, binaların enerji kimlik belgesinin hazırlanması sırasında enerji performansını etkileyen en önemli faktörlerden birisidir. Peki bu ısı yalıtım malzemeleri nelerdir, ne için ve nerede kullanılır, kalınlığı ne olmalıdır gibi sorularınıza yanıt vererek binanız için en doğru malzemeyi bulabiliriz.

Isı yalıtım malzemeleri; ısı kayıp ve kazançlarının azaltılmasında kullanılan, düşük kalınlıklarda yüksek ısıl dirence sahip, hafif ve özel malzemelerdir.

Isı yalıtım malzemelerini diğer malzemelerden ayıran en önemli özellik ısı iletim katsayılarının düşük olmasıdır. Isı iletkenlik katsayısı; birim kalınlıktaki bir malzemenin birbirine paralel olan iki yüzeyindeki sıcaklık farkının 1°C olması durumunda iletim yoluyla transfer edilen enerji miktarını ifade eder.

Isıl iletkenlik katsayısı düştükçe ürünün yalıtım özelliği artar. Bir malzemenin veya yapı elemanının ısıl direncinin arttıkça transfer olan ısıl enerji azalır.


Isı Yalıtım Levhalarında aranan en önemli 5 özellik ;

1. Isı iletim katsayısı: Lamda değeri en düşük olan malzeme en iyi ısı yalıtımını sağlar.

2. Nefes alma: Su buharı geçirgenliği en düşük malzeme bina duvarlarından su buharının atılmasında daha çok yardımcı olur.

3. Su emme: Su emmesi en düşük olan malzeme diğerlerine göre daha az risklidir. Isı Yalıtım Levhasının TSE belgesi var ise su emme değeri standartlar içindedir.

4. Boyut kararlılığı : ısı yalıtım levhalarında en-boy-kalınlık zaman içinde ve iklim şartları ile birlikte değişkenlik göstermemeli. Malzemenin iklim şartlarına ve uygulamaya dayanacak kadar esnek ve mukavemetli olması gerekli.

5. Yangın Sınıfı: Ülkemizde binaların yangından korunması hakkında yönetmelik gereği bina cephelerinde kolay alevlenici malzemelerin kullanılması yasaklanmıştır. Yukarıda verilen ısı yalıtım levhalarından taş yünü hiç yanmaz A1 sınıflı, EPS ve XPS ısı yalıtım levhaları ise mantolama ile üzerleri sıvalı olarak zor alevlenici B sınıfına girmektedirler. Yangın yönetmeliğine uygun ürünlerdir. Ülkemizde ve Avrupa ülkelerinin pek çoğunda aşağıdaki ısı yalıtım levhaları bina mantolamasında ve diğer ısı yalıtım uygulamalarında kullanılmaktadır.


En Çok Kullanılan Isı Yalıtım Malzemeleri


Cam Yünü : Ergimiş camın çeşitli yöntemlerle lif haline getirilmiş halidir. Hammaddesinin esasını silis kumu oluşturmaktadır. Bakalitli ve bakalitsiz olmak üzere iki çeşidi bulunmaktadır.

Taşyünü : Bazalt, kireç taşı, dolomit gibi minerallerden elde edilen lifli ısı yalıtım malzemeleridir. Yüksek ve düşük yoğunlukta olmak üzere iki şekilde üretilmektedirler.

Genleştirilmiş Polistren ( EPS ) Isı Yalıtım Levhaları : Polistren sert köpük yapay organik bir izolasyon malzemesidir.

Extrüde Polistren ( XPS ) Isı Yalıtım Levhaları : Polistren sert köpüğün banttan çekilerek üretilen tipidir.

Poliüretan Köpük : Poliüretan iki kimyasal maddenin (poliol ve izosiyonat) karşımları arasında havanın yardımıyla köpürüp sertleşmesinden elde edilen plastik esaslı bir köpüktür.

Fenol Köpüğü : Fenol, formaldehit bakalitine anorganik şişirici ve sertleştirici maddeler katılarak elde edilmektedir. Muhtelif yoğunluklarda sert fakat kırılgan, küçük gözenekli ve yüzeyi sürtünmeyle tozlaşan bir yapıya sahiptir.

Cam Köpüğü : Cam köpüğü levhalar, çok sert basınca dayanıklı, kolay kırılabilen, sürtünmeye dayanıksız, yüzey sürtünmesi ile kolay tozlaşabilen ısı yalıtım malzemesidir.

Isı Yalıtım Sıvası : Doğal polimerlerden oluşan iç ve dış cephelerde kullanılan ısı, su, ses ve yangın yalıtımını aynı anda birlikte sağlayan, ayrıca doğal yapısıyla da nefes alabilen malzemedir.

Bizler binamıza ısı yalıtım yaptırmak istersek öncelikle malzemenin bizim için hangi özelliğini bizim için önemli olduğunu seçmeliyiz. Yanmazlık istersek farklı , su dayanımı istersek farklı , sıcaklık istersek farklı yalıtım malzemesi seçebiliriz. Bizim için hangi özelliğinin önemli olmasını seçtikten sonra binamızın coğrafi şartları göz önünde bulundurulmalıdır. Ülkemizde illerimiz 4 farklı bölgeye ayrılmıştır. Her bölgenin kendi yalıtım kalınlığı vardır, bu kalınlığa da karar verildikten sonra binamızın yalıtımı yapılabilir. Fakat unutulmamalıdır ki seçtiğimiz malzemenin bile kendi arasında farklı ısıl iletkenlik değerleri bulunmaktadır.


Soru: Binamızda gazbeton, bimsblok, tuğla vb. kullanıldı. Isı yalıtımı yapmaya gerek var mıdır? Cevap: ISO ve CEN standartlarına göre ısıl iletkenlik katsayısı (l) 0,065 W/(m.K) değerinden düşük olan malzemeler ısı yalıtım malzemesi olarak tanımlanır. Isıl iletkenlik katsayısı 0,065 W/(m.K) değerinin üzerinde olan malzemeler ise “yapı malzemesi” olarak adlandırılmaktadır (ısı yalıtım özelliği, ısıl iletkenlik değeri düştükçe artar, yükseldikçe azalır). Tuğla, gazbeton, bimsblok gibi malzemelerin ısıl iletkenlik katsayıları bu değerin üzerinde olduğu için ısı yalıtım malzemesi değil, ancak ısı yalıtım malzemelerine katkı yapabilecek yapı malzemeleridir.

Örnek olarak; Tuğla Duvar için l = 0,20 W/(m.K) iken EPS için bu değer l = 0,04 W/(m.K)’dır.

Görüldüğü gibi ısı yalıtım malzemeleri ile yapı malzemeleri arasında ısıl iletkenlik açısından büyük fark vardır. Isı yalıtım malzemeleri ısı kayıp ve kazançlarının azaltılmasında kullanılan ve ısı geçişine yapı malzemelerine göre az bir kalınlıkla büyük direnç gösteren özel malzemelerdir. Kaldı ki gazbeton, bimsblok, tuğla gibi “yapı malzemeleri”, ısıyı çok hızlı iletme özelliklerinden dolayı binalara en çok ısı kaybettiren ve dış hava şartlarıyla temas halinde olan kiriş, kolon, perde ve döşeme plakası gibi taşıyıcı “yapı elemanları”nı genelde kaplayamazlar/örtemezler; bu da çok büyük oranda ısı kaçışına sebep olur. Dolayısıyla bu tip yapı malzemeleri tek başlarına ısı yalıtımı için yeterli olamazlar.


soru: Bir yapı malzemesinin ısıl iletkenlik katsayısının düşük olması ısı yalıtımı için yeterli midir? Cevap: Bir malzemenin ısıl iletkenlik katsayısının düşük olması “ısı yalıtımını” tek başına ifade etmek için yeterli bir unsur değildir. Isı yalıtım malzemesi, ısıl iletkenlik değerinin düşük olmasının yanında yeterli kalınlığa da sahip olmalıdır. İşte tam da ısıl iletkenlik ve kalınlık değerlerinin birleştiği noktada “ısı yalıtımını” ifade eden değer olarak Isıl Direnç (R) ifadesi karşımıza çıkar. Isı yalıtım hesaplamalarında Isıl Direnç, R (m2.K/W) değeri (dolayısıyla ısıl iletkenlik+kalınlık değeri) kullanılır. Isı yalıtımı yapılmasının amacı, ısı kayıp ve kazançlarını önlemek olduğuna göre ısı yalıtım malzemesinin bunlara karşı göstereceği direncin de büyük olması gerekmektedir. Bu büyüklük de denklemde görüldüğü gibi büyük kalınlığa ve küçük ısıl iletkenlik katsayısına bağlıdır. Kalınlıkla birlikte ısıl direnç artmaktadır (ETICS ısı yalıtım sistemleri standartlarında [TS EN 13499, TS EN 13500] ısı yalıtım sistemlerinden istenilen ısıl direnç değeri 1 m2.K/W ve üzeridir). Durum böyleyken piyasadaki kimi boya ve sıva gibi malzemelerin düşük kalınlıkta uygulanması ile ısı yalıtımından iyi performans beklemek hatalıdır. Isıl konforun yeterli seviyede sağlanmasında kalınlık hesaplaması TS 825 Isı Yalıtım Kuralları Standardı’nda verilmiştir. Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’ne göre, 01.01.2011 yılından itibaren toplam kullanım alanı 1000 m2 ve üzeri yeni binalarda, toplam kullanım alanı 1000 m2 ve üzeri olan eski binalarda da 2017 yılı mayıs ayına kadar zorunlu olan Enerji Kimlik Belgesi ve ısı yalıtım projesi hesapları (BEP-TR) TS 825 Standardı temelinde yapılmaktadır. Isı yalıtım kalınlıklarının da bu hesaplama metodunda çıkacak kalınlık sonuçlarına göre gerçekleştirilmesi gerekmektedir.


Soru: Dış cephede kaplama malzemesi olarak cam mozaik, siding, betopan, PVC, alüminyum kaplama vs. kullanıldı. Bu durumda ısı yalıtım sağlanabilir mi? Cevap: Dış cephe kaplamaları hiçbir zaman yeterli ısı yalıtımı sağlayamazlar. Bu tür kaplamalar, birlikte kullanıldıkları ısı yalıtım malzemeleri sayesinde ısı yalıtımına katkıda bulunurlar. Bu tür sistemlerde, kullanılan kaplama sisteminin su buharı geçirgenliğini sağlayıp sağlamadığı, yani µ değeri sorgulanmalıdır. µ değeri, malzemenin belirli sıcaklık, bağıl nem ve kalınlık koşulları altında, birim zamanda birim alandan geçen su buharı miktarını ifade eder (µ değeri düştükçe malzemenin su buharı geçirgenliği artar, µ değeri yükseldikçe su buharı geçirgenliği azalır). Burada referans noktası havadır. Havanın buhar direnç faktörü µ=1’dir ve diğer malzemelerin µ değerleri, o malzemelerin aynı şartlardaki havaya göre kaç kat daha fazla direnç gösterdiğini belirtir. Bu sebeple yoğuşma olmaması için dışarıdan yalıtımda düşük µ değeri, dolayısıyla su buharı geçirgenliği yüksek; içeriden yalıtımda ise yüksek µ değeri, dolayısıyla su buharı geçirgenliği düşük olan ısı yalıtım malzemeleri tercih edilmelidir. EPS için µ = 20-100’dür, istenilen su buharı geçirgenlik değerine bağlı olarak yoğunluğu ayarlanabilir, yoğunluk arttıkça buhar geçirgenliği azalır. Genellikle EPS mantolamada kullanılan yoğunluk olan 15-20 kg/m3 için µ değeri 20-40 aralığındadır ve bu da malzemenin çok rahat buhar difüzyonunu sağladığını, halk arasında söylenen şekliyle nefes aldığını gösterir (Nefes almak demek havanın geçmesi demek değildir, burada söz konusu olan bina içerisinde ortaya çıkan atık su buharının dış ortama geçişidir. Havanın maksimum %2’si su buharıdır).


soru: Yalıtımda kullanılan malzemeler binaya nefes aldırmaz ve çürümesine sebep olur mu?

Cevap: Bu tür iddiada bulunan kişiler konuya bilimsellikten uzak yaklaşıp, kimi rakip sektörlerin yönlendirmesi ile bunu söylemektedirler. Cevap 3’te de açıklandığı gibi bu konuda dikkate alınacak değer µ değeri olup, değerlendirme buna göre yapılmalıdır. Kaldı ki iddia edilenin aksine ısı yalıtım malzemeleriyle yapılan mantolama ile binanın taşıyıcı yapı elemanlarının dış hava koşullarının yıpratıcı etkisinden korunması ve aşırı ısı farklarından doğabilecek gerilmelerden korunması sağlanır. Yazın sıcak, kışın da soğuk dış ortam havası, mantolama ile korunmayan binanın yapı elemanlarında genleşme ve büzülmelerden dolayı gerilmeler oluşturur. Bu gerilmeler de zamanla yapı elemanlarında kılcal çatlamaların ortaya çıkmasına sebebiyet verir. Mantolama ile bu kılcal çatlaklara dış ortamdan sızabilecek suyun hem donarak daha büyük çatlamalara yol açmamasının hem de demir donatıya ulaşarak korozyona sebep olmasının önüne geçilmesi sağlanmış olur.

Soru: Bir binada sadece kuzey cephesine yalıtım yapmak yeterli midir?

Cevap: Sadece kuzey cephesine yapılacak bir ısı yalıtımı, ısı köprülerinin fazlalığından dolayı yeterli bir ısı yalıtım sağlamaz. Yapıda ısı kayıpları devam eder. Yıllık ısıtma (kışın) ve soğutma (yazın) enerjisi ihtiyacı yeterince azalmaz. Ayrıca unutulmamalıdır ki ısı yalıtımı, bina taşıyıcı elemanlarının korunması açısından da gereklidir. Bu sebeplerle ısı yalıtımı tüm yapı bileşenlerinde (Çatı, duvar, taban, döşeme, konsol, cam ve doğramalarda) yapılmalıdır.

Soru: Isı yalıtımının içeriden veya dışarıdan yapılması fark eder mi?

Cevap: Isı yalıtımında dıştan yapılan ısı yalıtımı (mantolama) daha verimlidir. Bu şekilde bina kabuğu bir manto gibi dış hava koşullarından kesintisiz bir şekilde yalıtılmış olur. Bina kabuğunun da (duvarlar ve taşıyıcı elemanlar) ısı depolama kapasitesinden faydalanılır. Dolayısıyla binanın iç ortamındaki her noktada ısı dağılımı eşit olduğundan, istenmeyen hava akımları ortadan kalkar ve ısıl konfor şartlarına ulaşılır. Ayrıca bina bir kez ısıtıldıktan sonra ısıtma sistemi kapansa dahi yapı elemanları, ısısını iç ortama vermeye devam eder. İç ortamlar daha geç soğur, ayrıca mantolama ile bina taşıyıcı elemanları dış hava koşullarının yıpratıcı etkisinden ve korozyondan korunur. Duvar kesiti içinde yoğuşma olması riski ortadan kalkar ve ısı köprülerinin oluşması da engellenmiş olur. İçten yalıtım sürekli kullanılmayan mekanlarda (konferans salonu, sinema, tiyatro gibi) geçici hızlı ısınmanın gerektirdiği zaruri durumlarda tercih edilmelidir.

Soru: Binamız sıcak iklim bölgesinde yer alıyor. Isı yalıtımı yapmak gerekir mi?

Cevap: Ülkemizde mantolama denilince ilk akla gelen, kışın daha ekonomik ve konforlu ısınmadır. Hâlbuki mantolama, soğuktan korunma amaçlı olduğu kadar sıcaktan korunma amaçlı olarak yazın da çok etkin ve gerekli olan bir uygulamadır. Soğutma maliyetlerinin kimi bölgelerde ısıtma maliyetlerinin bile önüne geçtiği bilinen bir gerçektir. Yazın yaşanan ısı enerjisi fazlalığını gidermek, yaşam konforunu artırmak ve ekonomi sağlamak için en etkin metot ısı yalıtımı yaptırmaktır. Kışın güney cepheli yaşam alanları bir avantajken, yazın bu durum tersine döner ve ısı yalıtımsız binalarda güneye bakan yaşam alanlarında daha çok konforsuzluk ön plana çıkar. Hâlbuki mekânı soğutma ihtiyacı çatı, zemin yalıtımını da ihmal etmeden uygun kalınlıkta yapılacak mantolama uygulaması ve ısı yalıtımlı pencereler ile ortadan kaldırılabilir.

Soru: Cam kalınlığı artırılarak ısı yalıtımı sağlanabilir mi?

Cevap: Cam kalınlığının artırılması ısı yalıtımına katkı yapmaz. Ancak yalıtımlı cam (çift cam, low-e cam) ısı yalıtımına katkı yapar. Aralarında hava boşluğu barındıracak şekilde iki camın fabrika şartlarında birleştirilmesi ile oluşan yalıtımlı camlar tek camlara göre ısı kayıplarını yarı yarıya azaltabilir.

Soru: Sadece dış duvarlara yapılan ısı yalıtımı yeterli olur mu?

Cevap: Bir binada tüm cepheler ile birlikte taban ve çatıya da ısı yalıtımı uygulanmalıdır. Sanıldığının aksine ısı kayıpları veya kazançlarına sadece cephe değil, çatı ve tabandan iletilen ısı da önemli ölçüde neden olmaktadır. Binanın zemini donatılı beton elemanı olduğundan zemin, ısı köprüsü etkisi gösterir ve bina kolonlarından çektiği ısıyı hızlı bir şekilde toprağa ileterek ısı kaybına sebep olur. Diğer yandan bina içerisinde ısınan hava da fiziksel olarak daha yükseğe, çatı katına yükseldiğinden çatıdan ısı kayıpları da fazla olmaktadır. Kat aralarında düz plak döşeme yerine yalıtımı sağlayacak yapı elemanları kullanılmalı, çatı katlarının döşemeden veya mertek seviyesinden ısı yalıtımı yapılmalıdır. Ayrıca pencerelerin iklim bölgesine göre doğrama ve çift cam olarak doğru seçilmesi gerekmektedir.

Soru: Binamın içi nemli; yüzeye sıva, zift, boya sürerek veya kaplama yaparak nemden kurtulabilir miyim?

Cevap: Binanın iç mekanları sadece yağışlı günlerde değil, soğuk havalarda da nemli ise ve bunun sonucunda kabarma, küf, koku ve benzeri oluşumlar varsa bunun sebebi, ısı yalıtımı olmamasıdır. Isı yalıtımı olmayan binalarda dıştan gelen soğuk hava ile iç mekandaki sıcak havanın duvar kesitinde karşılaşması ile iç ortam havasının içindeki su buharı yoğuşarak zerrecikler halinde duvar üzerinde suya dönüşür ve yoğuşma dediğimiz olay oluşur. Bu, tıpkı kışın araba camlarında oluşan ve sıcaklık farkından meydana gelen buğu gibidir. Yapı dış kabuğundaki, varsa çatlak ve hasarlı bölgeler su sızdırmaz malzemelerle tamir edildikten sonra dışarıdan yapılacak ısı yalıtımı ile bu sorun rahatlıkla çözülür.

Soru: Sert ısı yalıtım malzemeleri daha iyi ısı yalıtımı mı yapar?

Cevap: “Sert (yoğun) malzemenin ısı yalıtım değeri daha iyidir” demek doğru değildir. Malzemenin fiziksel ölçüm değerleri ve kullanım yeri göz önüne alınarak değerlendirme yapılmalıdır. Örneğin şap altında kullanılacak malzeme, yüksek yoğunluklu seçilerek, kalınlığının zaman içersinde azalması önlenebilir. Ama cephede kullanılacak bir malzeme yüke maruz kalmayacağından daha düşük yoğunlukta uygulanabilir. Mantolamada kullanılması halinde; sert ısı yalıtım malzemesinin, üzerinde bulunan sıvanın yazın ve kışın ısıl gerilmeler sonucu genleşme ve büzülmelerine uyum sağlaması, sertliğinden dolayı daha da zordur ve bu durum sıva çatlamaları riskini daha da artırır. Ayrıca sert ısı yalıtım malzemesinin su buharı geçişine gösterdiği direncin daha fazla olduğu da dikkate alınmalıdır.

Soru: Isı yalıtım malzemeleri, zaman içinde erir ve yok olur mu?

Cevap: Ülkemizde ucuz olması sebebiyle 8-10 kg/m3 gibi çok düşük yoğunlukta ve teknik değerleri düşük EPS levhalarının bilhassa duvarda iki tuğlanın arasındaki boşlukta kullanılması ve yıllar içerisinde karşılaştıkları atmosferik şartlara dayanamaması sonucu taneciklerinin ayrışması ve özelliklerini kaybetmeleri sebebi ile yayılan bu söylentinin hiçbir mantıklı yanı yoktur. EPS, hacminin %98’i hava ve sadece %2’si özel bir plastik bazlı hammadde olan, 1 cm3ünde 3 ila 6 milyar kapalı gözenek içinde kuru ve durgun hava barındıran, bu özelliğiyle ısı yalıtım sağlayan termoplastik bir Isı Yalıtım Malzemesidir. EPS levhalar 8-100kg/m3 gibi geniş bir aralıkta üretimi yapılan malzemelerdir. Kullanım yerlerine göre doğru yoğunluğun seçilmesi gereklidir. Örneğin mantolama uygulamasında kullanılacak levhaların yoğunluğu en az 15 kg/m3 iken (15 kg/m3 altında yoğunluğa sahip EPS levhalar nerede kullanılırsa kullanılsın ısı yalıtım malzemesi olarak adlandırılamaz), şap altında kullanılacak bir levhanın yoğunluğu en az 26 kg/m3 olmalıdır. Doğru yoğunlukta ve doğru yerde kullanılan EPS ısı yalıtım malzemesinin ömrü bina ömrüne eşdeğerdir.


Soru: Yalıtım pahalı bir harcama mıdır? Cevap: Yalıtım bir harcama değil, sağlığa, konfora ve çevre temizliğine katkı veren bir yatırımdır. Isı yalıtımı maliyeti bina yapım maliyetinin %3 ile %5’i arasındadır. Eski binalarda ise ortalama 30-40 TL/m2 maliyeti vardır. Ancak unutulmamalıdır ki ısınma ve soğutma giderlerini en az yarı yarıya düşürerek çok kısa zamanda kendini amorti eden, daha sonra da tüketiciye ömür boyu az harcama yaptırarak tasarruf ve konfor sağlayan bir yatırım olarak algılanmalıdır.


Bu yazımızda, Sakarya enerji kimlik belgesi ? Sakarya enerji kimlik belgesi fiyatları ? Sakarya ekb fiyatları ? sakarya enerji kimlik belgesini hazırlayan firmalar ? Enerji kimlik belgesi nedir ? Sakarya enerji kimlik belgesi düzenleme ? gibi soruların cevaplarını vermeye çalıştık. Sakarya ısı yalıtım projelerinde, sakarya enerji kimlik belgesi hazırlarken dikkat edilen ısı yalıtım detaylarını ve bilgilerini paylaştık. Sakarya enerji kimlik belgesi fiyat ve bilgi almak için sakarya enerji kimlik belgesine sahip mimar ve mühendislerimizden bilgi alabilirsiniz.

Sakarya Enerji kimlik belgesi düzenleyen Onha Mimarlık Mühendislik firmamız sizler için en uygun ısı yalıtım projeleri ve enerji kimlik belgelerini hazırlamaktadır. Sakarya enerji kimlik belgesine sahip mimar ve mühendislerimizden bilgi alınız






Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page